Sigorta Acente Dernek Başkanları Kürsüde – Ayhan Çalık
Sigorta Acenteleri Derneği ( SAB ) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Çalık sektöre dair fikir ve düşüncelerini siz değerli okuyucularımız ile paylaştı.
Sigorta Acenteleri Derneği ( SAB ) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Çalık sektöre dair fikir ve düşüncelerini siz değerli okuyucularımız ile paylaştı.
Yayınlanma Tarihi : 18 Şubat 2022
Türkiye sigorta sektöründe yolun başında ve daha çok yol alması gereken, sigorta kültürü daha yerleşmemiş bir ülkenin en önemli ihtiyacı ve gücü acente dağıtım kanalıdır
SAB derneği bu düşüş grafiğini kurulduğundan beri gözlemlemekte. Sektörün acente dağıtım kanalı ilk kayıplarını 60’lı yıllarda bankaların sigorta şirketlerine ortak olması ve/veya kendi sermayeleriyle şirket kurması ile başladı. Öncesinde Acente dağıtım kanalı %85’ler civarındaydı. 80 ‘li yıllarda sektörün tarifelerin serbest bırakılması, hiper enflasyonun etkisiyle ucuz mevduat gözüyle bakılan sigorta primlerinin banka tarafından kolaylıkla yapılabilmesi için sigorta ürünlerinin bankalarca kolay satılabilecek şekilde dizayn edilmesi banksürans sigortacılığının payını arttırdı.
İki binli yıllarda halen payını % 65 – 75 bandında koruyan acentelere son darbeyi 2001 yılında çıkan Bireysel Emeklilik Sistemi yönetmeliği vurdu. Hem hayat sigortacılığını nerdeyse bitme noktasına getiren, hem de acentesine yaşam hakkı vermeyen komisyon oranları sebebiyle Bireysel Emeklilik Sistemi İkibin onlu yıllara doğru ilerlerken pek çok acente arkadaşımızın da mesleği bırakmasına sebep oldu.
Bankacılık sektöründe ucuz mevduat hesaplarına ulaşmak için halen sigorta primleri aktif rol almaktadır. Türkiye’de 9657 adet banka şubesi bulunmaktadır ve bunun 3682 si üç devlet sermayeli bankalarındır. Ayrıca on büyük banka beş binden fazla şubesi ile sigortacılık sektörünün gelişmesine bakmaksızın, ucuz mevduat odağıyla acımasızca sektöre arka bahçesi muamelesi yapmaktadır. Ülkemiz serbest piyasa ekonomisi rejimi ile yönetilirken devlet kurumlarının otorite yerine sektörün aktif oyuncusu olması; diğer bankaların sigortacılık etik kurallarından uzak, doğru poliçe yapmak yerine mevduat toplama aracı gibi görmeleri Acentelerin dağıtım kanalından sigortalı devşirmesine sebep olmuştur. Bu kurgu acentelerin dağıtım kanalına zarar vermektedir.
Türkiye gibi sigorta sektöründe daha çok yol alması gereken, sigorta kültürü daha yerleşmemiş bir ülkenin en önemli ihtiyacı ve gücü acente dağıtım kanalıdır. Ancak Acente sigorta faydalarını bir bir anlatarak sigorta kültürünü arttırabilir. Üst yönetimce verilen hedeflerle mevduat sahiplerine – kredi ihtiyaçlılara zorla satılan poliçeler gereksinimden çok zorunluluk-vergi gibi algılanmaktadır.
Acente sigortacılığın hem atardamarı, hem de kılcal damarlarıdır. Acentenin gelirlerinin düşürülmesi, Acente dağıtım kanalının erimesi sektöre faydadan çok zarar verir. Sektörümüz sadece zorunlu sigortalara yaslanmış, müşteri memnuniyeti olmayan, sigortacılık bilinci oluşmamış rakamlardan ibaret ruhsuz bir sektör olarak hayatına devam eder.
Bu sektör için de Acente dağıtım kanalı için de kabul edilemez…..
Gerçekten yapılmak istenen bir şey varsa.
Devlet sigorta sektörünün aktörü olmaktan çıkıp yönetmeni olmaya karar vermelidir…
Devlet kendi kurumlarına ve/veya sigorta aracılığı yapma yetkisi olmamasına rağmen özel kanunla sigorta aracılığı yetkisi verdiği tüm kurumların yetkilerini geri almalıdır.
Bu kurumlardan biri olan bankalar da poliçe yaparak prim elde edip sigorta şirketlerine geç aktararak oluşturdukları ucuz finansmanını asli görevi olan mevduat toplayarak yapmalı; sigorta aracılığından çıkmalıdır…
Sigorta şirketleri sigortalıların sigortalı olma iştahlarını arttıracak ürünler çıkarması gerekir…
Bireysel Emeklilik Sistemi Acentesine para kazandıracak komisyonları içermelidir…
Acenteler kendilerini mesleki bilgiyle, ürün bilgisiyle donatmalıdır…
Pingback: SAB’dan Sigorta Gündemi’ne açıklama