Sigorta Acenteleri İşveren Sendikası (SAİS) Başkanı Yalçın Metin, Posta Gazetesi’ne konuştu.

Pandemi ve kur belirsizliği nedeniyle zor günler geçiren sigorta acenteleri, haksız rekabetten yakınıyor. Sektördeki en temel sorunun, başka bir iş yapma hakkı olmayan, tek işi sigortacılık olan acentelerin, rekabet ortamında büyük yapılarla mücadele edemeyişi olduğunu belirten sektör temsilcileri, bu yapıların çalışma tarzının müşteriye doğru poliçe satmaktan ziyade ucuz poliçe satmak olduğunu söyledi.
Sigorta sektöründe 20 bin 104 işveren bulunuyor. Toplam çalışan sayısı ise yaklaşık 140 bin. Bu rakamı aileleriyle birlikte düşündüğümüzde 500 binden fazla kişi bu sektörden ekmek yiyor. Sektördeki en temel sorunun tek işi sigortacılık olan acentelerin büyük yapılarla mücadele edemeyişi olduğunu belirten Sigorta Acenteleri İşveren Sendikası (SAİS) Başkanı Yalçın Metin, “Bu durum vatandaşın sigorta poliçesine olan güveninin sarsılmasına ve zedelenmesine neden oluyor” dedi.

POTANSIYELİN ALTINDA

2020 sonu itibarıyla 300 milyar TL sınırını aşan aktif büyüklüğüyle finans sektörünün en önemli alanlarından biri olan Türk sigorta sektörünün yüksek büyüme potansiyeli olduğunu söyleyen Metin, “Ancak sektörün tüketici davranışlarında kendini gösteren sorunları devam ediyor. Sektör, temel olarak kendisine tahsis edilebilecek gelirin azlığı sebebiyle potansiyelinin altında bir performans sergiliyor” dedi.

MALİYETLER ETKILIYOR

Döviz kurlarında yaşanan oynaklığın da sektörü olumsuz etkilediğini söyleyen Yalçın Metin, “Bu tutarsızlığın getirdiği motorlu taşıtlardaki parça maliyetlerinin öngörülemez olması ve poliçe maliyetlerinin istikrarsızlığı sebebiyle acentelerin ve sektörün üretim kayıpları oluyor. Acenteler sigorta şirketlerinin pazarlama ve perakende ayağı olmaları sebebiyle daha önemsenmek ve sektörden hak ettikleri önemi almak istiyor” diye konuştu.

KAYIPLAR OLUŞTU

Pandemide sektörün durağan bir süreç geçirdiğini anlatan Metin, şöyle devam etti: “Birçok sektörün işini yapan bir çalışma sistemimiz olduğu için pandemide onların yaşadığı süreç sonucunda yüzde 30’a yakın kayıp yaşadık. Ayrıca pandemi dönemi, hasar açısından sektörün en az hasar oranını geçirdiği dönem olarak mali ve teknik kâr bakımından sigorta şirketleri tarafından yüzde 20 kârla kapatıldı. Bu kâr rakamı poliçe tutarlarının düşmesine, bu düşüş de komisyonla çalışan acentelerin aynı işi yapmalarına rağmen daha az kazanmalarına neden oldu.”

TANITIM YETERSİZ

Türkiye’de sigorta sektörüne yeterli ilginin olmadığından da bahseden Yalçın Metin, şunları dile getirdi: “Ülkemizde sigortacılığa bakış, genelde maalesef zorunlu poliçeler üzerine kurulu bir yapıya sahip. Son yıllarda konut, işyeri ve sağlık poliçelerinde artış sağlanmasına rağmen sektör potansiyelinin çok altında kalıyor. Bunda en önemli etken sektörün verdiği hizmetleri yeterince tanıtamamak ve satış kanallarındaki yetersizlik.”

HER ŞEYE RAĞMEN YÜZDE 30 BÜYÜDÜ

Sektörle ilgili verileri paylaşan Yalçın Metin, “Sektör, 2020 yılında toplam aktiflerini yüzde 30 artırmayı başardı. Bu seviye, 2019 yılındaki yüzde 33’lük büyümenin altında olsa da çok güçlü bir büyüme trendine işaret ediyor. Üstelik 2020’nin hem yerel hem de küresel çapta büyük sıkıntıların yaşandığı bir dönem olduğunu da unutmamak gerekiyor” dedi.

KAYIT DIŞILIK SORUNU VAR

Sigorta acenteleri ayrıca kayıt dışılıkla da mücadele ediyor. Kayıtdışı iş yapanların dükkânın önüne tabela asarak insanları kandırdıklarını belirten sektör temsilcileri, “Gayri resmi şekilde poliçe satın alarak, sadece komisyonculuk yapanlar var. Bunların ülke ekonomisine katkısı olmadığı gibi, sigorta yaptıran kişiye de yok. Yani bir kişi, kayıt dışı çalışan bir kişiye sigorta yaptırdığı zaman herhangi bir sorun yaşadığında karşısında bir muhatap bulamaz. Ayrıca bu kişiler sigorta acentelerinin verdiği komisyon oranından daha düşük komisyon oranı vererek sektöre büyük bir darbe vuruyor” diyor.