Sigorta Acente Dernek Başkanları Kürsüde 2 – Cengiz Kollugil
Yeni Kayseri Sigorta Acenteleri Derneği ( KAYSİAD ) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kollugil sektöre dair fikir ve düşüncelerini siz değerli okuyucularımız ile paylaştı.
Yeni Kayseri Sigorta Acenteleri Derneği ( KAYSİAD ) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kollugil sektöre dair fikir ve düşüncelerini siz değerli okuyucularımız ile paylaştı.
Yayınlanma Tarihi : 23 Mart 2022
Herkesle her türlü rekabete varız ama kalitede ve eşit şartlarda
Sigorta sektöründe son yıllarda en çok tartışılan ve sektörün lokomotifi olan acentelerin en çok isyan ettiği konu haksız rekabettir. Peki nedir haksız rekabet? Acenteler nasıl ve kimlerle haksız rekabet içindeler?
Acenteler; bankalar, brokerler, oto satış ve servisleri, internet satışları ile rekabet içerisindeler. Ama öyle bir rekabet ki haktan hukuktan yoksun; tamamen haksız bir rekabet halindeler.
Bilindiği üzere 5684 sayılı sigortacılık kanunu ile sigortacılığın, poliçe düzenlemenin, kimlerin ve nerede poliçe düzenleyebileceğinin sınırları çizilmiş ve belli kıstaslar ve düzenleme getirilmiştir. Uygulamaya bakıldığında bu şartların sadece acenteler için uygulandığı diğer dağıtım kanallarında bu şartların yerine getirilme zorunluluğu göz ardı edilmektedir.
Bankalar kredi münasebetine girdikleri müşterilerini sigortasını yapmak için tehdit seviyesine varan zorlamalarda bulunmaktadırlar. Kredi faiz oranlarının yükseltilmesi, kredi vermekten vazgeçilmesi gibi tehditler yapılmaktadır. Oysaki Resmî Gazete’nin 13/03/2015 tarih ve 29294 sayılı yayınıyla daha sonra 29/12/2021 tarih ve 31704 sayılı yayınıyla kredilerle bağlantılı sigorta uygulamalarında sigortalıya hiçbir zorlamanın yapılamayacağı ve sigortalının sigorta şirketini seçme hakkı olduğu belirtilmektedir. Ama yönetmelik bankalarca çiğnenmektedir.
Ayrıca bankalar biz acentelere kapalı olan sigortalı bilgilerine çok rahat ulaşabilmekte, sadece kredi bağlantılı sigortalarla yetinmeyip; tüm araç ve sigortalı varlıklar bilgisine ulaşabilmekte teklif ve poliçe düzenleyebilmektedir.
Bankalar poliçe karşılığında kredi kartlarına puan, bonus gibi promosyonlarla haksız rekabette öne geçmektedirler.
Acenteler sigortacılık dışında bir iş yapamazken; bankalar hem bankacılık hem sigortacılık yapabilmektedir. Banka şubesinde müşterisine sigorta poliçesi satmak için ısrar eden banka personelinin SEGEM belgesi olan teknik personel olduğu bile bilinmemektedir. Oysaki acentenin poliçeyi satan ve düzenleyen personelinin SEGEM belgeli, teknik personel olma şartlarını yerine getirmiş olmak zorunluluğu vardır.
Acenteler brokerler ile haksız rekabet içerisindeler. Acente ve broker tanımları kanun ve yönetmeliklerle yapılmıştır. Acente sigorta şirketinin temsilcisi olup komisyonunu sigorta şirketinden almak durumundadır. Broker ise sigortalının temsilcisi olup verdiği hizmet bedelinin karşılığını sigortalıdan almalıdır. Uygulamada broker de komisyonun sigorta şirketinden almaktadır. Acente vekaletini aldığı şirketlerden poliçe kesebilirken broker tüm şirketlerden poliçe kesebilmektedirler. Acentenin şube açması belirli şartları yerine getirmesi ile mümkün iken brokerlerde şube açması için herhangi bir şart yoktur. Her şehre, her köşe başına şube açabilmektedir. Acentenin de brokerinde en ufak DASK poliçesini trafik poliçesini kestiğini düşünürsek rekabetin hangi boyutta ve ne kadar haksız olduğunu görebiliriz.
Acenteler oto satış plazaları ve oto servisleri haksız rekabet içindeler. Son dönemlerin çok şikâyet konusu olan satış araç satış sözleşmelerine aracın trafik ve kasko poliçelerinin kendileri tarafından yapılması zorunluluğunun konulması sigortalıyı zor durumda bırakmakta ve tercih yapma zorunda olmalarını sağlamaktadırlar. Aynı plaza içerisinde araç satışı ve sigortacılık yapılması da işin bir başka boyutu. Hani sigorta acenteliği için fiziki şartların yerine getirilmesi zorunluluğu vardı? Bu zorunluluk sadece profesyonel acenteler için geçerlidir.
Oto plazalar ve servisler acentelerle o kadar seviyesiz ve haksız rekabet etmektedirler ki; oto plazalar kaskonun kendileri tarafından yapılması halinde hasar anında öncelik tanınacağını, herhangi bir bekleme ve gecikmenin olmayacağını belirtmektedirler. Başka acenteden yapılacak poliçelerde hasar onarımlarının gecikebileceğini belirtmektedirler. Alın size haksız rekabetin en büyüğü.
Acenteler internet ve çağrı merkezlerinden yapılan satışlar ile haksız rekabet içerisindeler. İnternetten satış yapan kim? Çağrı merkezinden satış yapan kim? Teknik personelmiş? Sigorta ve teminatları biliyor mu? Diyeceksiniz ki internetten satışlarda teminatları sigortalı belirliyor. Sigortalı hangi teminatı ne kadar biliyor? Bu satışlar sonrasında kaskolarda karşınıza 20.000 TL’lik ihtiyari mali mesuliyet teminatı çıkıyor. Doktora gittiğinizde bana şu ilacı yaz diyebiliyor musunuz? İnternet satışlarında teknik personel olma zorunluluğunun olmaması haksız rekabetin göstergesidir.
İnternetten satış; yukarda bahsettiğim brokerlerin ürünüdür. Sigorta şirketlerinin web tabanlarını brokerlere açtığı kolaylıkta acenteye açmamaları haksız rekabetin boyutunu göstermektedir.
Biz acenteler rekabetten kaçmıyoruz. Çünkü hepimiz mesleğinde donanımlı ve tecrübeli acenteleriz. Biz haksız rekabetten şikâyet ediyoruz. Aynı kulvarda koşan her dağıtım kanalının eşit şartlarda sigortacılık yapmasını savunuyor ve istiyoruz.
Bankaların sadece kredi verdikleri konut için kendilerini garantiye almak için konut poliçesine sadece bina teminatı verirken eşya ve diğer teminatları vermemesi;
İnternetten satışta poliçe ucuz çıksın diye kaskolarda ihtiyari mali mesuliyet teminatını en küçükten vermesi, konut sigortalarında ucuz poliçe için 20.000 TL eşya teminatı vermesi gibi kalite ve teminatta değil doğru riske doğru doğru teminat sloganı ile rekabet etmek istiyoruz.
Haksız rekabeti nasıl önleyebiliriz?