Başkanlar Kürsüde – Fahrettin Abeş

Mersin Sigorta Acenteleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Abeş sektöre dair fikir ve düşüncelerini siz değerli okuyucularımız ile paylaştı.

Başkanlar Kürsüde – Fahrettin Abeş

Yayınlanma Tarihi : 10 Aralık 2022

Pandemi sürecinin getirdiğini yasaklar tüketici anlayışı üzerinde ciddi değişimlere sebep oldu. İnsanlar yasaklardan ötürü dışarıya çıkamadıkları için birçok ihtiyacını online platformlar üzerinden gerçekleştirmeye başladı. Sadece bizim sektörümüzde değil birçok sektörde bu platformlar ön plana çıkarak ciddi bir ivme yakaladı. Normalleşme süreci ile tüketici anlayışı da yeniden değişmeye başladı. Bakın burada dikkat çekmek istediğim bir nokta var; her ne kadar normalleşme sürecine girsek de dünya artık o eski dünya değil. Her şeyin eskiye dönmesini beklemek de hayalperestlikten öteye gidemez.

Fakat şu da unutulmamalıdır ki; bizler sigorta acenteleri olarak normalleşme süreci ile yaralarımızı hızla sararak işlerimize dört elle sarıldık. Pandemi sürecindeki dezavantajlarımızı fırsat bilerek “acentesiz sigortacılık “hayaline kapılan sigorta şirketlerinin bu durumun farkına varması gerektiğini düşünüyorum.

Dünya hızlı bir değişime gebe durumda. “Değişmeyen tek şeyin değişim olduğu “bir dünyada herkes elbette ki bu değişimden nasibini alacak. Acentelerimizde bu değişime ayak uydurmak, sisteme entegre olmak zorunda. Buradaki sihirli sözcük; entegrasyon. Böylesine büyük ve kapsamlı bir değişimi her bir acentenin bireysel olarak yapmasını beklemek, “her koyun kendi bacağından asılır” mantığı ile hareket etmek sektörümüze ciddi zararlar verir. Burada bizim en güçlü dayanağımız örgütlü yapımız olacaktır. Özellikle illerimizdeki meslek komitelerimize, derneklerimize, TÜSAF’a ve SAİK’e çok önemli görevler düşmektedir.

Nesnelerin interneti ve yapay zekâ gibi konuların konuşulduğu bir dünyada böylesi büyük değişimleri acentelerimizden tek tek beklemek yerine topyekûn bir şekilde hareket ederek acentelerimizi de bu dijital dönüşümün içine entegre etmeliyiz. Tekelleşme hayali kuran bazı yapıların karşısında dimdik durabilmek için birbirimizden güç almaktan başka çare yoktur. Bu tarz hülyalar içerisinde olan yapılara verilecek en güçlü yanıt örgütlü yapımız olacaktır.

Teknolojinin bu kadar hızlı geliştiği bir devirde 5 yıl sonrasına ilişkin öngörülerde bulunmak oldukça zordur. Nasıl ki toplumun kaderini o toplumun azmi ve kararlılığı belirliyorsa, sektörümüzün kaderini de sektör temsilcilerimizin azmi ve kararlılığı belirleyecektir.

Haksız rekabet konusu maalesef sektörümüzün en ciddi problemlerinden birisi. Bu durumun birçok sebebi var. Yetkisiz sigorta satışı ve pazarlanması bu haksız rekabetin en can alıcı noktası. Sigorta tüketicisi ekonomik kaygılardan ötürü aldığı sigortanın kapsamından çok ücretine odaklanmış durumda. Bir olayı kapsamından çıkartıp fiyata indirgerseniz orada ciddi problemlerin ortaya çıkması da kaçınılmaz oluyor. Yanlış bilgilendirme sonucunda kesilen poliçeler çok ciddi mağduriyetler doğuruyor. Bu alanda CİMER’e yapılmış binlerce şikâyet olduğunu biliyoruz. Bu mağduriyetler sektörümüze olan güveni de azaltıyor. Ekonomik kaygılar içerisinde olan bir toplum yapısında fiyatı değil kapsamı konuşalım demenin de zor olduğunun farkındayım lakin gerçeklerin bir yerde acı olduğunu kabullenmeli ve gerçeklerle yüzleşmeliyiz. Sırf rekabet edebilme adına fiyat odaklı bir politika sigorta bilincinin oluşmamasına neden oluyor.

Sigorta şirketleri arasında yaşanan rekabet, kredi kuruluşları ve oto bayileri arasındaki rekabet, özel bankaların kredi gücünü kullanarak faiz oranlarında yaptıkları değişiklikler… Bunların hepsi haksız rekabeti körükleyen nedenler.

Bizler acenteler olarak sadece işimizi icra ederken özellikle bankaların müşterilerine sigorta poliçesi satması ve bunu yaparken kullandıkları kampanyalar ve dayatmalar bu haksız rekabeti içinden çıkılmaz bir hale getiriyor. Sigortacılık gibi uzmanlık gerektiren bir alanda bankaların kredi güçlerini kullanarak bu işe el atmalarını doğru bulmuyorum. Bu konuyla ilgili ciddi yaptırımlara ihtiyacımız var.



Yapılan Yorumlar (1)

  • Tuncer Çekiç
    10 Aralık 2022 at 16:24 Yanıtla

    Söylemlerinin tamamına aynen katılıyor, sonuna kadar destekliyorum. Güç Birliği için olmazsa olmamızın tek yolu ODA olmamızdan geçiyor sevgili kardeşim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir