Artık Orada Bir Fakülte Var Uzakta
Sigorta Strateji’deki yeni yazımın konusu, benim de mezunu olduğum, sektörün en önemli eğitim kurumlarından biri ve artık gönül rahatlığıyla bir marka olarak nitelendirebileceğimiz eski adıyla “Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu (BSY)”, yeni adıyla “Marmara Üniversitesi Finansal Bilimler Fakültesi (FBF)”…
Marmara BSY’nin, FBF olması, “Eee olmuş da ne olmuş?” gibi soruların sorulmasına sebep olduğunu gördüm. Durumun böyle olması, Marmara BSY’yi tanımayanlar için ivedilikle bir yazı kaleme almamı gerektirdi. Yazıda kısaca şunların cevabını bulabilirsiniz.
Marmara BSY nedir? BSY’li olmak ne demektir?
Marmara BSY’nin FBF olması ne anlama geliyor?
Marmara BSY’nin FBF olmasının sektöre ne faydası var?
Sigortacılık sektörünün en önemli paydaşlarından biri, sigortacılığı kariyerlerinin merkezine koyan sigortacılık, aktüerya vb. bölümlerde okuyan öğrenciler ve bu bölümlerin bulunduğu Yüksekokul ve Fakülteler. Bu bağlamda, yazımda benim de mezunu olduğum, sektörde artık tartışmasız bir marka haline gelen eski adıyla Marmara Üniversitesi Bankacılık Sigortacılık Yüksekokulu’ndan ya da çiçeği burnunda yeni adıyla Finansal Bilimler Fakültesi’nden bahsedeceğim.
Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu kısaca BSY, sektörümüzü hem akademik açıdan hem de insan kaynakları açısından besleyen en önemli eğitim kurumlarımızdan biri. Yazımın başlığı da BSY efsanelerinden rahmetli Yaşar ERDİNÇ Hocamızın, zamanında BSY’yi tanıtmak için Akşam Gazetesi’nde kaleme aldığı” Orda Bir Okul Var Uzakta” yazısının, başlığının modifiye halidir. Bu vesileyle kendisini de rahmetle anmak isterim.
Gelelim finans sektöründe bir marka haline gelen Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu’na… Marmara BSY, Bakanlar kurulu kararı ile 1995’te kurulmuş, Türkiye’de finans alanında eğitim veren ilk 4 yıllık okul unvanına sahip. Bankacılık, Sermaye Piyasası, Sigortacılık ve Aktüerya olmak üzere 4 bölümde eğitim vermekte. Müfredatı, ilk iki yılı iktisat, işletme, maliye, matematik, hukuk gibi derslerden oluşurken, son iki yıl uygulamaya yönelik uzmanlık dersleri ile şekillenir. Ortalama bir Marmara BSY mezununun transkripti, eşdeğer iktisat ve işletme bölümlerinin aldığı derslerin neredeyse tamamını içermekte ve son iki yıl okutulan uzmanlık derslerinin de eklenmesi ile, transkript tren vagonları gibi uzayıp gitmektedir.
BSY’nin bir markaya dönüşmesinin ve benzer yüksekokul veya fakültelerden ayrışmasının en önemli sebeplerinden biri akademik kadrosu ve uzman eğitimcileridir. Güçlü akademik kadrosunun yanında, finans sektörünün orta-üst düzey yöneticilerinin kürsülerde yer bulduğu okuldur. Okulun kapısında bilmem hangi bankanın, sigorta şirketinin, borsanın vb. GM’sine, GMY’sine, direktörüne, bölge müdürüne ait kurumun tahsis ettiği, unvana göre değişen şoförlü şoförsüz makam araçları… Gökyüzünü delen makam odalarından çıkıp yer yüzüne inen bu üst düzey yöneticilerin kimisi apoletlerini derse girerken şoförüne emanet edip heybesindekileri cömertçe dökerken, kiminden de Madison Square Park’a bakan bir otel odasının manzarasının ne de hoş olduğunu dinlersiniz. BSY’de “Hocam!” diye hitap ettiğiniz kişiye, bir staj veya çalışma vesilesiyle sektörde denk geldiğinizde, nasıl hitap edeceğinizi bilememenin telaşını veren okuldur. Sektör profesyonelleri ile öğrenciler arasından tek yönlü değil karşılıklı bir ilişki kurulur ki, çoğu sektör temsilcisi BSY sıralarındayken sizinle çalışmaya karar verir.
Peki, Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu, 08.03.2022 tarihinde kapatılarak Marmara Finansal Bilimler Fakültesi oldu da ne oldu? Bunun kıymetini en iyi BSY öğrencileri ve mezunları bilir.
Kısaca özetlemek isterim;
Eş, dost sorar da Yüksekokulun iki yıllık değil dört yıllık olduğunu anlatmaya çalışırsınız.
Hadi BSY demeyelim, doğrudan bölümümüzü söyleyelim deseniz, Bankacılık ve Sigortacılık zaten iki yıllık bölümler olduğu için yine bir açıklama… Sermaye Piyasası’nı kısmen borsa ile açıklayabilirken, Aktüerya fena…
Matematiğin genel bir sıkıntı olduğu, sigorta bilincinin kasko trafikten öteye gidemeyen güzide ülkemde Aktüerya’yı kime, nasıl anlatırsın?
BSY’nin diğer bölüm mezunları gibi Sigortacılık ve Aktüerya mezunları da ülkemizde faaliyet gösteren en prestijli kurumlarda çalıştığını biliyoruz. Ayrıca Uzak Asya’dan Amerika’ya kadar geniş bir coğrafyada expat olarak sigortacılık sektöründe çalışan onlarca arkadaşımız var. Peki ülkemizde sektörde çalışıp, hala Aktüerya’yı tanımlayamayacak kimselerin var olduğunu söylesem, ne dersiniz?
Hadi eşi, dostu geçtim. Son yıllarda BSY yönetiminin girişimleriyle önemli oranda çözülmüş olsa da, hala kocaman kamu kurumlarının kariyer meslek kadrolarına ilişkin açtıkları sınavlara girebilmeniz için, YÖK’ten eşdeğerlik belgesi almanız gerekiyordu. Ben aldım oradan biliyorum. Bu belgeye sahip olsanız dahi bazen bürokrasiye takılabiliyordunuz. Bunun için birçok arkadaşımız açık öğretimden işletme veya iktisat okuyordu.
Akademinin, BSY’den bihaber, yüksek lisans başvuru kriterleri peki? Bence bu durum, BSY’nin finans sektöründe göstermiş olduğu başarıyı, (birkaç istisna dışında) mezunlarının akademideki istihdamına taşıyamaması önemli bir sorundu.
Alınan kararla yukarıdaki sıkıntıların büyük oranda aşılacağını gönül rahatlığıyla belirtmeliyim. BSY küçük bir aile olmasına rağmen büyük bir networke sahiptir. Bu benzersiz kurumsal yapı, şüphesiz Finansal Bilimler Fakültesi’ne kısaca FBF’ye taşınacaktır. Büyük bir mutlulukla karşılanan bu dönüşümün, sektöre faydalarının da altını çizelim;
FBF ile, “Yüksekokul” kavramının doğru anlaşılamaması kaynaklı tereddütler ortadan kaldırılmış oldu. Bu da motivasyonu daha yüksek bir kitlenin FBF’yi tercih etmesini sağlayacak ve bunun sektörün insan kaynaklarına olumlu yönde yansıyacağını göreceğiz.
FBF ile, özellikle pazarlama vb. disiplinlerde lisansüstü eğitim almak isteyen mezunların yaşadığı en büyük problem, kısıtlayıcıyı (Sadece İİBF mezunları başvurabilir gibi) ilan detaylarıydı. Bu zorlukların, doğru bir tanıtım ve iletişim kampanyasıyla kolayca aşılıp, mezunlarımızın istedikleri alanlarda lisansüstü eğitimlerine devam ederek sektörün insan kaynaklarının kalitesini daha da artacağını göreceğiz.
FBF’nin kuruluşunun Marmara Üniversitesi’nin “Araştırma Üniversitesi” olması ile neredeyse eş zamanlı olması, hali hazırda sektörün akademisi olarak ürettiği yüzlerce kaliteli bilimsel yayını çok daha artırarak, sektörün gelişimine desteğinin daha da artacağını göreceğiz.
Özetle Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu’nun, Finansal Bilimler Fakültesi olmasına çok sevindim. Bu kıvılcımı ateşleyen başta kurucumuz Prof. Dr. İlhan ULUDAĞ hocamızı rahmetle anıyorum. Bunun yanında fakülteleşme sürecinde verdiği emeklerine bizzat şahit olduğum değerli hocam Prof. Dr. Erişah ARICAN’a çok teşekkür ederim. Tüm öğrencilerimize, mezunlarımıza, akademisyenlerimize ve sektörümüze hayırlı olmasını dilerim.