Sigorta Gündemi olarak her cuma sektöre emeği geçmiş meslektaşlarımız ile hazırladığımız “Sektörden” başlıklı röportaj serimizde bu haftaki konuğumuz Serkan Kılık oldu. Keyifli okumalar dileriz…

Sigortacılık mesleğine nasıl başladınız?

Öncelikle herkese iyi dileklerimi sunuyorum. Sigortacılık mesleğine üniversite son sınıfta 2001 yılında tesadüfen başladım.

Mesleğinizi icra ederken sizin için olmazsa olmaz kriterler nelerdir?

Mesleğimi icra ederken benim en önemli olmazsa olmazım her şeyin ve bütün şartların baştan konuşulması ve ona göre poliçe düzenlenmesidir. Ben her alışverişimde her şeyi baştan konuşarak bütün her şeyi bilmeyi isterim ve bende iş yaparken bütün şartların baştan konuşulması ve anlaşılmasına çok dikkat ederim. Sonradan oluşacak sürprizleri hiç sevmem bu işimizin özündeki güveni sarsacağını düşündüğüm için sonradan çıkan kötü sürprizlerden de nefret ederim.  Öncelikli prensibim budur. Her işi, her poliçeyi düzenleyeceğim diye bir düşüncem asla olmaz. İhtiyacı belirlemek ve bu ihtiyacı karşılamak bunu yaparken doğrudan şaşmamak diyebilirim.

Bursa’da sigortacı olmayı anlatır mısınız, Bursalıların sigortaya bakışı nedir? Bu konu ile ilgili ilginç bir anınız var mı?

Bursa’da sigortacı olmayı aslında Bursa dışındaki meslektaşlarımı tanıyana kadar ne olduğunu bildiğimi söylesem yanlış olur. Çeşitli STK’larda görev almaya başlayınca şanslı olduğumu anladım, Bursa ciddi bir ticaret şehri birçok sanayi bölgeleri mevcut. Böyle olunca bizim diğer Anadolu şehirlerindeki meslektaşlarımızdan daha avantajlı ve şanslı olduğumuzu söyleyebilirim. Fakat dezavantajlarını da unutmadan söylemem gerekir çok ciddi ve çetin bir rekabette mevcut acenteler arasında. Tabiî ki rekabete her zaman açık biriyim adil ve etik olan rekabetin kişileri değiştirdiğine ve geliştirdiğine inanırım.

22 yıldır sigortacılık yaptığımı düşünürsek birçok anı ve hatıralar biriktirmiş oluyorsunuz. Trajikomik anılarımdan birisi de iyi görüştüğüm iki müşterimin birbirlerinin araçlarına çarpması ve kaza anında ikisinin de beni arayarak yardım istemeleri. İki tarafında haklı olduğunu anlatmaya çalışmasını unutamam. Kaza yerine gidip ikisini sakinleştirerek kaza tespit tutanağını ben tutmuştum.

Birde kızımın ilk yaş gününde onun doğum günü partisinde kalabalıkta kaza yapan bir müşterime telefonda tutanak tutmasına yardımcı olmak zorunda kalmıştım 45 dakika boyunca.

Bunlar unutulmayan anılar diyebilirim e tabi  sigortacılık zor zanaat bazen.

Mesleki STK’lardaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

STK’larda yaklaşık 8 senedir görev almaktayım. İlk defa Bursa Sigorta Acenteleri Derneği’nde genel sekreterlik görevinde bulunarak başladım. İki dönem sonrasında yönetim kurulu arkadaşlarımın başkanlığa layık görmesiyle başkan seçildim. Derneğimizin duayen başkanı sayın Osman Balkan abimden görevi aldım. Tabi Osman abi gibi birisinden sonra derneği almak çok zordu. TÜSAF’ın toplantılarına zaten önceden katılmaya başlamıştım oradaki eski başkanımız Murat Büyükçelebi sağ olsun beni ilk seçimde yönetim kurulu üyesi yaptı. Daha sonra 2 dönemimde genel sekreterlik görevine getirdi. Sektöre çok şey vermiş birisi olarak üzerimde eski başkanım Büyükçelebi’nin çok hakkı olduğunu söyleyebilirim. Ve şimdi de mevcut başkanımız sayın Adnan Çelik ile de çalışmaktan teşviki mesaisinden çok memnunum ve mutluyum.

Burada yapılacak çok şeylerimiz olduğunu hayallerimizin çok büyük olduğunu söyleyebilirim. En büyük hayalimiz 16 bin acentenin bir gün tek ses tek yürek olabilmesi ve beraber hareket edebilmesidir.

Sigortacılığın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Özellikle gelecekte acenteler nerede olacaklar?

Ülkemizde sigorta acentelerinin geleceğini çok iyi görmek istiyorum. Eğer ilgili devlet kurumlarımız burada yapılması gereken reformları yapabilirse acenteler ve sigorta sektörünün ülkemizde çok büyük bir sektör haline geleceğini düşünüyorum. SEDDK başkanımızın Bursa da toplantımızda söylediklerinin yarısını bile yapabilirsek, başarabilirsek acentelerin ve sektörün çok iyi yerlere geleceğini düşünüyorum.

Özellikle yaşadığımız son deprem afetinden sonra sigortacıların çok daha öneminin anlaşıldığını düşünüyorum. Ve çok hoşuma giden Freud’un bir sözünü paylaşmak istiyorum; New York’u inşaatçılar mimarlar değil sigortacılar yeniden inşa etti.

Bizde inşallah bir gün bu kadar güçlü hale gelebiliriz. Sigortacılar olarak.

Acenteler için en büyük hayalim bütün acentelerin giriş katlarda ofislerinin olması, acentelerin kendi üretimlerini yaparak bütün müşterilerine hâkim olabilmesi, hasar yönetimini iyi yapabilmeleri ve hepsinin danışmanlık yapabilecek kadar bilgi, beceri ve deneyime sahip olmaları bütün acente arkadaşlarım için en büyük temennimdir.

Önümüzdeki aylarda yapılacak SAİK seçimleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Varsa çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Önümüzdeki günlerdeki SAİK seçimleri ile alakalı düşüncelerim tabiî ki buradaki en önemli isteğimiz ve düşüncemizi TÜSAF olarak acentelerin bölünmeden tek ses tek yürek olarak birlikte hareket etmeleridir, bu bağlamda çalışmalar yapmaktayız. Ayrıca TÜSAF’ın genlerinde haksız kanunsuz şube yapılanmalarına ekran paylaşımlarına, haksız rekabete karşı olmak vardır. Bizde seçimlerde her zaman bu genlerimizden gelen ilkelerimizin izinden yürümeye devam edeceğiz. Sektörümüze zarar veren tüm bu tarz yapılar ile mücadeleye, acenteleri haksız rekabete sürükleyen sigorta şirketlerine acentelerin ve sektörün bütün paydaşlarının hakkını savunmaya var gücümüzle devam edeceğiz ve seçimlerde de bu yolda bizi anlayan mücadelemize destek veren herkes ile kol kola vererek beraber hareket edeceğiz.

TÜSAF Genel Sekreteri
Bursa Sigorta Acenteleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Serkan KILIK