Sektörden; Memduh Ersoy
Sigorta Gündemi olarak her cuma sektöre emeği geçmiş meslektaşlarımız ile hazırladığımız “Sektörden” başlıklı röportaj serimizde bu haftaki konuğumuz Memduh Ersoy oldu. Keyifli okumalar dileriz…
Sigorta Gündemi olarak her cuma sektöre emeği geçmiş meslektaşlarımız ile hazırladığımız “Sektörden” başlıklı röportaj serimizde bu haftaki konuğumuz Memduh Ersoy oldu. Keyifli okumalar dileriz…
Yayınlanma Tarihi : 21 Nisan 2023
Sigortacılık mesleğine nasıl başladınız?
Sigortacılık mesleğine, 1995 yılında, dönemin öncü ve önemli sigorta şirketlerinden, İsviçre Sigorta A acenteliği denilen yetkili acenteliğini alarak başladım. 1990’lı yıllar, Türkiye de Oyak Sigorta, Şark Sigorta, Güneş Sigorta, Batı Sigorta, İnan Sigorta, Şeker Sigorta gibi yerli sermayedarların ağırlıklı olduğu bir dönemdi. Yabancı Şirketler ve iştirakleri sonraki yıllarda sektöre giriş yaparak domine ettiler.
Mesleğinizi icra ederken sizin için olmazsa olmaz kriterler nelerdir?
Sigortacılık bir nesilden nesle aktarılan, bir birikim aslında, eskiden ve yeni dünyanın bizlere kazandırdığı yenilikler sigortacılıkta, hep güven temeli üzerine oturuyor. Sigortacılar olarak bizler geleneksel ile yenilikçi yaklaşımı belki de iş yaşantısına en iyi adapte edebilen bir sektörüz. Bizim ofisimizde de aynı yaklaşım mevcut. Logomuz 4 parçalı bir logo ve her parçası, bir değerimizi ifade ediyor. Doğruluk, Dürüstlük, Çalışkanlık ve en önemlisi Ahtı vefa.
Samsun’da sigortacı olmayı anlatır mısınız, Samsunluların sigortaya bakışı nedir? Bu konu ile ilgili ilginç bir anınız var mı?
Samsun da sigortacı olmak çok özel bir statüye sahip olmak demek. Çünkü sigortalılık oranı yüksek olan ve 1.348.542 kişi ile bölgemizin en kalabalık nüfusuna sahip bir ilde sigortacılık faaliyeti sürdürüyoruz.
Mesleki örgütlenmelerdeki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Samsun, Sigortacılık sektörü içerisinde Türkiye’de önemli konuma sahip olan bir ilimiz. Samsun, tüzel ve şahıs acenteliği olarak 228 adet profesyonel acentesi,13 branş eksperi ve 15 adet Sigorta Şirket Bölge Müdürlüğü ve temsilcilikleri ile Karadeniz Bölgesinin en büyük potansiyeline sahip durumda. Ayrıca Samsun düzenlenen çalıştaylar, paneller, istişare toplantıları ile sigortacılığa yön vermek amacıyla çalışan bir ilimiz.
Sigortacılığın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Özellikle gelecekte acenteler nerede olacaklar?
Sigortacılığın gelişimi ve geleceği, dünyadaki trendlere benzer bir durumda gelişiyor ve gelişecek aslında. İnsan ihtiyaçları, davranış şekilleri ve sektör paydaşlarımızın vereceği reaksiyonlar belirleyecek geleceğimizi. Ben, bu konuda olumlu, optimist bir bakış açısına sahibim.
İnsana ve onun değişim ve gelişim gücüne inanıyorum.
Her ne kadar, yapay zekâ, davranışa bağlı internet, artırılmış gerçekliğe bağlı insan geliştirme modelleri içinde sigortacılık sektörü öncesinde hiç tanışmadığı, sohbet robotlarının, poliçe sattığı, yüz tanıma teknolojileri ile şirketlerden ürün alabileceği, sağlıkta kişiselleştirilmiş ürünlerle edinilen bilgiye göre prim hesaplanacak bir geleceğe doğru yelken açıyor. Ki bu gelişmeler insana olan ihtiyacı ve konvansiyonel sigortacılığı azaltıcı faktörler. Ancak tüm bu gelişmeler içerisinde, bizler Z ve Alfa kuşağına güvenerek, kuracağımız iş bağlantıları ile tecrübelerimizi onlara aktararak gelecekte pozisyon alabiliriz.
Önümüzdeki aylarda yapılacak SAİK seçimleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Varsa çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
SAİK (Sigorta Acenteleri İcra Komitesi) sektörümüzün çatı kuruluşu ve çok önemli bir misyona sahip durumda. 17.000 adet sigorta acentesinin vermiş olduğu temsil hakkının sorumluluğu ile, icra makamı olarak, kanun koyucu ile yasa ve yönetmeliklerin geliştirilmesini sağlayan bir sivil toplum örgütümüz. Bu anlamda önemli bir görevi var.
Sektörümüzün özellikle birlik ve beraberliğe ihtiyacının olduğu bir dönemden geçmekteyiz. SEDDK’nın kuruluşuyla, sektörümüze gelen dinamizm ve güveni artırıcı popülist yaklaşımlarla, alınan aksiyonların devamı için acentelerimizin göstereceği teveccüh çok önemli. Gelecek bizim ve bunu bizler inşa ederek, gelecek nesillere aktaracağız. Bu sebepten, ayrılığa düşmeden, birlik olarak SAİK seçimlerini gerçekleştirmeliyiz. Biz bölgesel temsile çok inanıyoruz. Karadeniz Bölgesinde Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize, Erzurum, Artvin, Sinop, Kastamonu, Tokat illerini temsilen bir temsilcinin, SAİK Yönetim Kurulunda, bizleri temsil etmesi, ortaya çıkan bir gereklilik ve sonuç olarak görülmektedir.
Bölgenin ihtiyaçlarını, sorun ve çözüm önerilerini bu şekilde giderilebileceği kanaatindeyim. Hepinizi Samsun’dan saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.
Teşekkürler.