Tanios Kayası – Dr. Behlül Ersoy

Dr. Behlül Ersoy’un kütüphanemizde bulunması gereken kitapları incelediği kitap inceleme serisinin yedinci kitabı “Tanios Kayası ” keyifli okumalar dileriz…

Tanios Kayası –  Dr. Behlül Ersoy

Yayınlanma Tarihi : 23 Ocak 2023

Ya Kebikeç… Bu kitabı koru! “Tanios Kayası” #7

“Ya Kebikeç” diyip tılsımladığım kitaplarımdan bir diğeri, sayısız ödüle sahip, aynı zamanda bir ekonomist ve toplum bilimci olan Amin Maalouf’un “Tanios Kayası”… 📚

Maalouf diyince aklımıza hemen “Semerkant” geliyor. Çoğumuz onu bu ölümsüz eseriyle tanıyor. Fakat o, son yıllarda farklı tarzdaki denemeleriyle de kendine hayran bırakmaya devam ediyor. Tavsiye başlığı altında bunlardan birkaç bukle sunacağım. Bu postta konu edindiğim “Tanios Kayası” ise,  “Semerkant”ta tanık olduğumuz gerçeğin fantastik şekilde bükülmesine değil de, doğrudan tarihi vesikalarla ispatlanabilecek gerçeklere dayanıyor. 👍

Peki Maalouf ne anlatıyor “Tanios Kayası”nda 👇

Eser adını, başkahraman Tanios isminde yasak bir aşkın meyvesi, bembeyaz saçlarıyla yaşadığı hayatın izini başının üstünde taşıyan genç bir delikanlıdan alıyor. “Gerçek bir öyküden serbest bir esinle yola çıktığını” vurgulayan Maalouf, kendi coğrafyasında (Lübnan), Tanios’un başından geçen olayları anlatıyor. Dönem ise çok kritik! Günümüze kadar uzanan Orta Doğu’nun şu kanla yazılan hikayesinin neredeyse başlangıcı… 19. yüzyıl… ⚰

Mısır Hidivi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Osmanlı İmparatoru’nun emrinde olduğu halde ona isyan etmiş ve Osmanlı topraklarını yutmaya başlamıştır. Fakat günümüzde Lübnan’da bulunan ve  Akdeniz kıyı şeridinde dar bir koridora sıkışan dağlık bir alan yutulması en zor lokma olmuştur. İşte bu bölge derebeyler tarafından yönetilen farklı din, dil ve milletten oluşan binbir rengiyle minyatür bir dünyadır. Tanios’un da dünyası olan bu yeri ele geçiren kim olursa küresel hakimiyeti de ancak o kurabilecektir. Bu yüzden dönemin en büyük devletleri; Osmanlı İmparatorluğu’nu destekleyen İngilizler ve Avusturyalılar, Mısır Hidivi’ni destekleyen Fransızlar bölgeyi bir güreş minderine çevirmiştir. 💥

Bu eser aşkın, kanın, göz yaşının su olup aktığı sarı sıcak bir toprağın, medeniyetin kavrulduğu Lübnan’ın romanıdır. Bu yüzden bu eserin ancak bir Levanten’in kaleminden çıkması beklenirdi. Öyle de olmuş… 👏

📌Tavsiye

Maalouf’un Orta Doğu ile ilgili tespitleri çok çarpıcı. Özellikle ait olduğu Lübnan’a, Beyrut’a ilişkin olanları… Kendisini hatta kendimizi, coğrafyamızı daha yakından tanımak isterseniz, kısacık bir kitabı okumanızı tavsiye ederim:  Maalouf’un “Uygarlıkların Batışı”nı… 👍

Bir diğer tavsiye ise, Maalouf’un son eseri olan bilimkurgu romanı “Empedokles’in Dostları”… Atlantik Okyanusu’nda bir adada kaleme aldığı bu distopik roman sizi çok şaşırtacak, eminim. 😉

📌Son Söz

Katırcı Nadir:

“Bilge adamın sözü, aydınlıktan akan su gibidir. Ama insanoğlu her çağda, en karanlık mağaralardan fışkıran suyu içmeyi yeğlemiştir.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir