Sigorta Gündemi olarak her cuma sektöre emeği geçmiş meslektaşlarımız ile hazırladığımız “Sektörden” başlıklı röportaj serimizde ilk konuğumuz Cengiz Kollugil oldu. Keyifli okumalar dileriz…

Öncelikle ülkemizin yaşadığı bu büyük afette hayatını kaybedenlere rahmet; yakınlarına ve bölge halkına sabır ve geçmiş olsun diliyorum. Gerçekten çok büyük ve çok yan yakıcı bir afet. Umarım herkes ders almıştır. Umarım bu sefer balık hafızalı olmayız ve unutmayız. Ve yine umarım imardan başlayıp, inşaatların kullanılmaya başlanmasına kadarki tüm evrelerdeki tüm suçlular tespit edilir ve cezasını çeker.

Aslında sigortacılık mesleğine üniversite yıllarında niyetlendim ama başlayamadım. Ankara’da üniversite son sınıf öğrencisi iken iki farklı şirkete satış ve pazarlama pozisyonunda başvurdum ama olmadı. Üniversiteden mezun olduktan sonra Kayseri’de ticaret hayatına atıldım. Sigorta hep içimde ukde kalmış demek ki. 1996 yılında yeni kurulan bir sigorta şirketinin acenteliğine başvurdum. Sektör geçmişimizin olmamasına rağmen mevcuttaki ticari firmamızın portföyünün değerlendirilmesi ile başarılı olacağımıza ikna oldular. Böylece 1996 yılında sektöre adım atmış oldum. 2000 yılında da eski firmamızı ortağıma devrederek sadece sigorta sektöründe faaliyetimize devam etmeye başladım.

Mesleğinizi icra ederken sizin için olmazsa olmaz kriterler nelerdir?

Acente olmanın iki türlü sorumluluğu vardır. Hem acentesi olduğunuz şirkete karşı hem de riskini aldığınız sigortalınıza karşı. O yüzden benim olmazsa olmaz kriter hem şirkete karşı hem de sigortalıya karşı dürüst olmak.

Bunun dışında doğru risk; doğru teminat. Meslek hayatımda fiyat endeksli olmaya gayret ettim ve ediyorum. Rekabet halinde bile işi alacağım diye eksik teminatlı ya da standart muafiyetlerin dışında poliçe üretmedim.

Kayseri’de sigortacı olmayı anlatır mısınız, Kayserililerin sigortaya bakışı nedir? Bu konu ile ilgili ilginç bir anınız var mı?

Kayseri adı büyükşehir olmasına rağmen bizim sektörde büyükşehir standardında değil. Sektördeki herkes ve sektördeki tüm bileşenler birbirlerini tanırlar. O yüzden aşırı bir rekabet vardır. Sigortalı en kapsamlı poliçeyi en ucuza almaya çalışır. Kayseri’nin sektördeki potansiyeli bilen şirketlerden Kayseri’ye ayrı bir önem vermektedirler. Bu da rekabetin şirketler arasında da yoğun olmasına sebep olmaktadır.

Son zamanlarda Kayseri’de sigortacılık daha da zorlaşmıştır. Sanayi potansiyelinin büyük bir kısmını mobilya, ahşap ve mobilya yan sanayisi oluşturmaktadır. Sigorta şirketlerinin 2022 yılının ikinci yarısında riskli işlerde poliçe yapmaktan kaçınması biz Kayseri acentelerinin portföy kaybına neden olmaktadır.

Unutamadığım anı? 4 yıl üst üste yangın sigortasını yaptığım bir fabrika 5.yıl rakip acentenin komisyon kırması sonucu poliçesini o arkadaşıma yaptırdı. Ve o sene fabrika tamamen kül oldu. Poliçeyi yenileyemediğim için çok üzülmüştüm ama kısmet öyle imiş.

Bir de bir fabrikayı ziyaret etmiştim. Fabrika sahibi yaşlı bir amca idi. Uzun uzun sohbet ettik. Sonunda sigorta haram ben fabrikamı yaptırmıyorum dedi. Tam kalkarken son model bir arabayla oğlu geldi. Amca dedim arabanın kaskosu var mı? Olmaz mı İ..s ağaya yaptırıyorum. Bizim oğlan çok hızlı araba kullanıyor dedi. Amca dedim şimdi olmadı. Fabrika Allah’a emanet araba İ..s ağaya. Ve gülüştük. Kayseri’de sigortacılık sorusuna cevap olarak şimdi azalmakla beraber Kayseri’de sigorta haram diyerek sigorta yaptırmayanlar vardı.

Mesleki STK’lardaki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

İlk olarak 2009 yılında KAYSİAD’ı kurarak STK görevim başladı. Kurucu üye Başkan yardımcısı idim. Bir dönem başkan yardımcılığı yaptım. Daha sonra Başkanlığa seçildim. Derneğimizin TÜSAF’ a üye olmasından sonra TÜSAF yönetim kurullarında görev aldım. Son olarak Murat Büyükçelebi yönetiminde ve şimdiki yönetimde Gn.Başkan Yardımcılığı görevini sürdürüyorum.

Sigortacılığın geleceğini nasıl görüyorsunuz? Özellikle gelecekte acenteler nerede olacaklar?

Türkiye’de yabancı şirket sayısının çok olması, yabancıların geçmişte sigorta sektörüne ilgi göstermesi Türkiye’de sigortacılığın önünün açık olduğunu göstermektedir. Ben sektöre girdiğimde sigortacılık ‘’geleceğin mesleği’ olarak gösterilirdi. Gelecek geldi ama hala sigortacılık meslek olmadı. Sağlam bir ekonomimiz olmazsa, gerekli kanuni düzenlemeler yapılmazsa yabancı şirketlerin yavaş yavaş sektörden çekileceğini düşünüyorum. Biz acenteler için ise; sektör kanun ve yönetmelikler ile desteklenmezse gelecek diye bir şey öngöremiyorum.

Önümüzdeki aylarda yapılacak SAİK seçimleri ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Varsa çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Bu SAİK seçimleri bence çok önemli. Sektördeki düzensizliği, başıbozukluğu, denetimsizliği, çarpık şubeleşmeye dur denilecek ya da bu saydığım olumsuzluklar katlayarak büyüyecek. O yüzden meslektaşlarımız seçimini yaparken hatır gönül dinlemeyerek geleceğini düşünerek seçim yapmalıdır.

Çalışmalarımız devam etmektedir. Asıl mesleği acentelik olan, acente üzerinde para kazanmak gayretinde olmayan bir ekibin SAİK’ de görev alması için ekip olarak faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.

Genç meslektaşlarıma tavsiyem.

Hem şirketinize karşı hem de sigortalınıza karşı dürüst olun.

Fiyat odaklı olmayın. Büyük işimi kaçırdığımda bana ilk Gn. Müdürümün söylediği söz hala kulaklarımda. Unutmayalım ’fiyatla gelen fiyatla gider’ ’Sigortalılarınızla fiyatın dışında bir bağ kurun.

Kendinizi yetiştirin ve geliştirin. Sattığınız ürünün tüm özelliklerini bilin ve öğrenmek için eğitimlerini alın. Sadece ürün eğitimi ile kalmayın. Bizim bir işimizde pazarlama. Pazarlama eğitimi alın. Kendinizi yetiştirin.

Donanımlı olun. Sadece mesleki açıdan değil her konuda donanımlı olun. Potansiyel ya da eski müşterinizle oturduğunuzda hemen hemen her konuda fikirlerinizi söyleyecek kadar donanımlı olan.

Kaliteli ve bilgili elemanla çalışın. Ve elemanınızın hakkını verin. Unutmayın elemana ve reklama verilen para boşa gitmez.

Çok yoğun bir tempoda, stresli ve 7/24 meslek hayatımız var. Bu yoğunlukta kendinize zaman ayırın.