Cinsiyete eşit bir dünya düşünün. Önyargı, basmakalıp ve ayrımcılıktan arınmış bir dünya. Farklı, adil ve kapsayıcı bir dünya. Farklılığın değerlendiği ve kutlandığı bir dünya. Birlikte kadınların eşitliğini sağlayabiliriz.
Yayınlanma Tarihi : 8 Mart 2022
1857 yılında 40.000 dokuma işçisinin düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını proteste etmek için girdiği mücadele zamanlarına kadar uzanan bir hikayesi vardır 8 Mart Kadınlar Günü’nün.
Amerika’da 40.000 kadın işçi daha iyi şartlarda çalışmak için ayaklanma çıkarır. Polislerin müdahalesi sonucu ayaklanma daha da büyür ve fabrikada yangın çıkar. Çıkan yangında polislerin kurduğu barikatı geçemeyen 120 kadın işçi hayatını kaybeder.
1857 yılında yaşanan bu eylemlerden tam 52 yıl sonra 26-27 Ağustos 1910 tarihinde uluslararası bir günün kurulmasını öneren komünist aktivist ve kadın hakları savunucusu Clara Zetkin, fikrini 1910’da Kopenhag’da Uluslararası bir İşçi Kadınlar Konferansı’na sundu. 17 ülkeden 100 kadın oybirliğiyle kabul etti.
İlk uluslararası etkinlikler ise 1911’de, Avusturya, Danimarka, Almanya ve İsviçre’de düzenlendi.
1917’de Sovyet Rusya’da kadınlar oy hakkı kazandıktan sonra 8 Mart orada ulusal bayram oldu.
1975’te Birleşmiş Milletler Dünya Kadınlar Günü’nü kabul etti ve her yıl için özel bir tema belirlemeye başladı.
1921’de Moskova’da düzenlenen 3. (Komünist) Enternasyonal 3. Kongresine bağlı Uluslararası Komünist Kadınlar Konferansı’nda o dönem ağırlık kazanan “sınıfa karşı sınıf” politikalarının etkisiyle “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” adı benimsendi.
1930’lu yıllarda ilk baştaki “Dünya Kadınlar Günü” adına dönüldü.
Günün kurulmasını öneren komünist aktivist ve kadın hakları savunucusu Clara’nın Dünya Kadınlar Günü fikrinin kesin bir tarihi yoktu. Buna karşılık Dünya Kadınlar Günü’nün 8 Mart’ta kutlanması ile ilgili birden çok teori bulunmaktadır.
Bunlardan biri, Rusya’da çarlığın yıkılmasına yol açan 1917 Şubat Devrimi’nin 8 Mart günü yapılan kadın yürüyüşü ve grevleri ile başlamış olması.
Bir diğeri 8 Mart 1908’de ABD’nin New York kentinde kadın işçilerin öncülüğünde sendikal haklar ve kadınlara oy hakkı talepleriyle düzenlenen miting.
Başka bir iddia ise 8 Mart 1857’de yine ABD’nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında grevci işçilere polisin saldırması, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin kurulan barikatlar nedeniyle kaçamamaları sonucunda 120 kadın işçinin hayatını kaybetmesi.
Birleşmiş Milletler’in ilgili sayfasında 8 Mart gününün seçilmesine kaynaklık eden olay olarak Rusya’da Çarlığa son veren 1917 Şubat Devrimi’nin Gregoryen takvime göre 8 Mart günü kadınların protesto eylemleri ve grevleri ile başlamış olduğuna işaret edilmektedir.