Deprem Haftasına özel hazırladığımız yazı dizimizde görüş ve önerilerini paylaşan Kadın Sigortacılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Sema Tüfekçiler’e teşekkür eder, keyifli okumalar dileriz…

6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremi sektörel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz, Sigorta sektörü bu yükün altından alnının akıyla çıkarabilecek mi?

1999 Büyük depreminin ardından kurulan Doğal Afet Sigortaları Kurumu, hepimizin bildiği gibi deprem ve depremden kaynaklanan yangın, infilak yer kayması ve tsunami risklerine karşı ve konut sahiplerine maddi bir güvence sağlayan bir sigorta türüdür. Türkiye genelinde yaklaşık olarak 20 milyon konut bulunmaktadır ve bunun %54,70’i yani yaklaşık 12 milyon konutun DASK sigortası bulunmaktadır.

6 Şubat depremi sonrasında sektör olarak toplam 20 milyar TL’nin üzerinde bir hasar ödemesi gerçekleştireceğiz. Ben burada sektörün hiçbir finansal güçlük çekeceğini düşünmüyorum, tam tersi gerek Doğal Afet Sigortaları Kurumu ve gerekse Türk sigorta sektöründe bulunan sigorta şirketleri tüm bu tazminatları en kısa zaman içerisinde ödeyecek ve daha önceleri de olduğu gibi görevini layıkıyla yerine getirecektir, buna kimsenin şüphesi olmamalıdır. Bu bölgelerdeki konut sigortalarında sigortalılık oranı %21, kasko sigortalarında ise %17 dolayındadır.

DASK hasar ödemelerinde çok hızlı davranabilmek adına acil yıkılacak ve ağır hasarlı olan binalarda sigortalılardan gelecek ihbarı beklemeksizin bakanlık tarafından resmi tespitleri tamamlanmış konutların listelerinden hasar dosyalarını açarak ödemelerini gerçekleştirmektedir.

DASK nezdinde 27 Şubat itibari ile 300.000’e yakın hasar dosyası açılmış ve 1 milyarın üzerinde tazminat ödenmiş durumdadır. Deprem bölgelerinde 11 ilimizde yaklaşık olarak 14 milyon kişi yaşıyor ve deprem bölgesindeki illerin gayrisafi yurtiçi hasıladaki payları toplam olarak 10 görünüyor ve ihracattaki payları da 9 görünmektedir. Deprem neticesinde meydana gelen tüm zararların toplamına bakıldığında yaklaşık 49 milyar $ civarında bir hesaplama yapılmaktadır. Bölgede İSO 500 listesinde yer alan 72 tane firmanın olduğu tespit edilmiş durumda. Dolayısı ile depremin maddi ve manevi zarar ölçeği oldukça yüksek. Sigorta sektörü olarak bu zararın maddi kısmını sigortalılık ölçüsünde tamamıyla tazmin etmeye hazır olan sigorta sektörü güçlü finansal yapısı ve çalışan kalitesi ile var gücüyle depremin yaralarını sarmak için bölge içinde ve dışında çalışmalarını sürdürmektedir.

Bu dönemde yaşayan bizlerin büyük bir sorumluluğu olarak iyi yönetilmesi gereken bir dönemidir.

Binalarımızın  güvenliğini kontrol ettirelim,  kamuyu bu konuda sürekli  bilgilendirelim,  sigortalarımızı  eksiksiz yaptıralım, DASK poliçemiz  muhakkak olsun,  güvensiz olan binaların düzeltilmesini sağlamak için elimizden  gelen çabayı sarf edelim, bu konuda çocuklarımızı eğitelim, deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlar olarak bu konuda her türlü bilgi ile donatalım kendimizi,  afetten kurtulma, korunma, ilk yardım eğitimlerimizi her daim tekrar edelim, bu konuda  ne yapılması gerekiyorsa artık  harfiyen hepsini yapalım .

Bu sapak geleceğe borcumuzu ödememiz gereken çok önemli bir sapak, geçmişten devraldığımız bu yükü geleceğe devretmeyelim ve milli deprem seferberliğine hep beraber başlayalım.

Vefat edenlere rahmet, yaralılara şifa ve geride kalanlara sabır, güç ve dayanışma fırsatı temenni ediyorum.

Sema Tüfekçiler
Kadın Sigortacılar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı