Antalya Sigorta Acentesi Osman Tüken’den SAİK Basın Açıklaması

Antalya Sigorta Acentesi Osman Tüken, TÜSAF’ın SAİK seçimleri ile ilgili yayınlamış olduğu bildiride isminin kullanılması üzerine kamuoyuna bir açıklama yaptı.

Antalya Sigorta Acentesi Osman Tüken’den SAİK Basın Açıklaması

Yayınlanma Tarihi : 24 Temmuz 2023

Değerli Sigorta Acentesi meslektaşım;

Ben Osman TÜKEN. TÜSAF’ın yönetim kurulu listesinde son sıradaki yedek üyesiyim. Sekiz yıllık sigorta acentesi olduğum için de yönetmelik gereği SAİK meclisine giremeyen ve böyle bir hedefi de zaten bulunmayan bir meslektaşımızım. TÜSAF Yönetim Kurulu listesinde en üst sırada bulunan başkanımız Adnan Çelik’in bahsettiği hitabeti güçlü olan ve Yönetim Kurulunun tavsiyesi ile deklarasyonu kaleme alan kişi benim.

İsmim geçtiği için üzerime düşen bilgilendirme sorumluluğu gereği ben de yaşanan gelişmeler hakkında sizlere bir açıklama yapayım istedim. TÜSAF başkanımız süreci güzel anlatmış, ama maalesef biraz eksik anlatmış.

17 Haziran tarihli TÜSAF Yönetim Kurulu Toplantısında maalesef başkanımız ve bir arkadaşımız Levent Korkut’a destek açıklaması yapılması için yönetim kuruluna sürekli telkinde bulunmakta idi. Bu toplantıda azınlık olarak ifade edilen fakat illerindeki SAİK delege seçimlerini kazanmış olan epeyce dernek üyesi henüz açıklama için erken diye görüş bildirdi.

Çok sayıda YK Üyesinin destek açıklaması yapmak istememesi üzerine bir ilkeler deklarasyonu yayınlansın önerisinde bulundum. Bunun sebebi birkaç arkadaşın TÜSAF adına Levent Korkut’a destek açıklaması yaptırmak istemesiydi. Toplantının büyük çoğunluğu açıklama yapmayalım, ilke ve duruş bildirelim diye karar verdi. Nitekim destek açıklaması yerine deklarasyon bildirimi yapılması kararı o nedenle çıktı.

15 Temmuz Cumartesi günü yapılan toplantıda da başkan adaylarını TÜSAF yönetim kurulu olarak dinledik. Bana çok ilginç gelen bir şeyi sizlerle paylaşmak isterim. Toplantıda bulunan yaklaşık 40 kişiye iki arkadaşımız tarafından tek tek, sen usulsüz ekran paylaşımına ve mevzuat dışı şubeleşmeye karşı mısın diye soru soruldu. Ben de dahil herkes tabii ki karşıyız dedik. Ama istisnasız herkes mevzuata uygun
şubeleşmeye kimse karşı olamaz dedi. Fakat yine de bu durum SAİK’de şubeci istemiyoruz gibi bir karara çevrilmeye çalışıldı.

Toplantıda diğer geçiştirilen bir konuyu da bu vesile ile sizlere ifade etmek istiyorum; Videodan Online katılımla açıklama yapan Levent Korkut, SBM Trafik poliçe ekranının devreye alınması için SAİK’te 4’e 3 kaldığımız için henüz SEDDK ya uygunluk veremedik dedi. Fakat Süleyman Özer’in ve SAİK Y.K.’nın mail yazışmaları yönetim kuruluna gösterildi. Yazışmalarda Süleyman Özer’in acenteler için
sıkıntı olabilir diye belirttiği konularda (yönetmelikten Brokerlerin çıkartılması) Levent Korkut dahil tüm SAİK yöneticilerinin Süleyman ÖZER’in belirttiği hali ile uygundur şeklinde cevapladığını gördük. Levent Korkut’a destek açıklaması yapmak isteyen arkadaşların da hiç biri ya sana kimse engel olmamış, neden bizi yanıltıyorsun demedi. En nihayetinde 17 Haziran tarihinde yayınlanan deklarasyonda TÜSAF mevzuata uygun şubeleşmeye karşıdır denilmedi.

FAKAT; SAİK’de şubeci olmayacak seçim stratejisini kullanan Levent Korkut’u desteklemeleri için bu deklarasyon maalesef Yönetim Kurulu üyeleri üzerinde baskı unsuru olarak kullanıldı. Aşağıda ifade ettiğim yönetim kurulu üyelerince dillendirilen sorulara kimse cevap vermedi. Bu nedenle yönetim kurulundan tüm dernek başkanları ve Y.K. Üyeleri SAİK seçimlerinde özgürdür kararı çıktı. Bildiğiniz gibi
çıkan kararı Başkanımızda zaten yazısında ifade etti.

Yönetim kurulunda farklı farklı kişilerce Levent Korkut’a destek açıklaması yapmak isteyen arkadaşlarımıza şu sorular soruldu.

  • TÜSAF ile hareket etmek isteyen Levent Korkut neden federasyon kurucu üyesi olan İSAD’a İstanbul da 1 delege bile vermedi diye soruldu net bir cevap alınamadı. Takip ettiyseniz görmüşsünüzdür, İstanbul derneğimiz maalesef tarafsızlık açıklaması yapmak zorunda kaldı.
  • Geçen dönemler federasyon başkanlığını yapmış ve diğeri yönetim kurulu üyeliğini yapmış iki aday varken İstanbul derneğimizi dışarıda bırakan bir başkan adayına neden destek oluyoruz diye soruldu cevap alınamadı.
  • Önceki dönem SAİK seçimlerinde federasyonun başkan adayı ile birlikteyim deyip, meclis Başkanlığı isteyen mevcut başkan adayı, son anda karşıdan SAİK başkanlığı teklifi alıp federasyon adayının seçimi kaybetmesine neden olmadı mı diye soruldu, o geçen dönemdi, biz şimdi önümüze bakacağız diye cevap alındı.
  • Sn. Levent Korkut mevzuat dışı çalışmayı engellemek adına SAİK içerisinde bir karar almak istedi de SAİK içerisinden kendisine engel mi olundu, kim karara şerh koydu diye soruldu cevap alınamadı.
  • TÜSAF, SAİK’e kim seçilirse seçilsin, SAİK ile birlikte çalışacak diyoruz, peki neden bir taraf bildirmek istiyorsunuz diye soruldu cevap alınamadı.
  • 40 kişilik SAİK meclisine ve 7 kişilik SAİK yönetimine kimler yazılacakmış, federasyondan buna kim karar verecek diye soruldu cevap alınamadı.
  • Levent Korkut’un önceki senelerde prodüktörlük ile ilgili açıklamaları olmuştu. Prodüktörlük güçlü acentenin güçsüz acenteyi ezmesi anlamına geliyor. Bu daha tehlikeli bir durum değil mi denildi gündeme alınmadı.

Tüm bu verilmeyen cevaplardan sonra yönetim kurulunun çoğunluğunda maalesef epey zaman önce bazı arkadaşlarımızca bir el sıkışması olmuş kanaati oluşmuştur. Yönetim kurulu üyelerinde TÜSAF, yayınlanan deklarasyon kullanılarak bu anlaşmanın bir parçası yapılmaya zorlanıyor düşüncesi oluşmuştur. Bu gerekçeler ile de TÜSAF Yönetiminde çoğunluk kararı olmadığı için, hiç bir adaya destek açıklaması yapılmaması kararlaştırılmıştır.

Değerli meslektaşlarım; Federasyon başkanımızın açıklaması, Yönetim kurulunun kararı değildir.

Unutulmamalıdır ki; herkes ekran dağıtımı yapan kişiler ile mevzuata uygun şube yapılanması arasındaki farkı anlayacak kadar mesleki bilgiye ve öngörüye sahiptir. Federasyonumuz üyesi hiç bir dernek yöneticisi, ortada cevaplanmayan bu kadar soru varken 7 kişilik SAİK Yönetiminde şubeci olmayacak propagandası ile bir kişi lehine tercih yapmak zorunda bırakılmaya çalışılmamalıdır. Kimse kimseyi ötekileştirmek ile yaftalamamalıdır.

Mesleğimizdeki kötü gidişatı rakibinin üzerine yapıştırıp, kendisini melekmiş gibi gösteren kişilerden kimseye fayda gelmediğini ben yaşamım boyunca maalesef gördüm.

Seçim atmosferinde dileğim; “Kimsenin Kraldan çok Kralcılık yapmamasıdır.”

Herhangi bir kişiye atfetmeden ifade ediyorum: Fikirleri ve projeleri ile mücadele etmeye vizyonu ve cesareti olmayan kişiler, kavga çıkartmayı tercih ederler. Yüksek sesle bağırırlar. Muhakkak birilerini düşman ilan eder ve kendisine taraftar oluşturmaya çalışırlar. Bu davranış belki kısa vadede o kişiye kazandırır ama sonuçta muhakkak meslek grubu içerisinde birbirlerine düşman kesimler yaratır. Başlatılan bu kavga da sürer gider. Kimi zaman kişiler, kimi zaman da kurumlar bu kavgadan destek alıp, mesleğimiz aleyhine olabilecek kararları çıkartırlar. Bu güne kadar bu hep böyle olmuştur.

Seçimde başkan adayları delegeler nezdinde çalışmalı, projelerini anlatmalıdır. Tarafsızlık kararı çıkan değerli Federasyonumuzun kıymetli yöneticileri de yönetim kurulundan çıkan karara saygı duymalı ve federasyon adına açıklama yapmaktan kaçınmalıdır. Federasyonumuz çıkarılmak istenen kavganın piyonu yapılmamalıdır.

Bu düşüncelerim ile yapılacak olan SAİK seçimlerinin ve yeni seçilecek SAİK Y.K. Üyelerinin mesleğimize ve sektörümüze hayırlı uğurlu olmasını dilerim.

Saygılarımla;
Osman Tüken
Sigorta Acentesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir